tr
Elif Öztürk

Duman Altı Hayatlar

Giv mig besked når bogen er tilgængelig
Denne bog er ikke tilgængelig i streaming pt. men du kan uploade din egen epub- eller fb2-fil og læse den sammen med dine andre bøger på Bookmate. Hvordan overfører jeg en bog?
Bir sabah uyandığımda, yanı başımda bir tuval buldum. Çağırmadan gelip aniden hayatıma giriverdi. Aslında tesadüflere inanmam. Hayatın her karesini yaşarken, bir nedeni olduğunu bilirim.

Çerçevesi kırılmış bu tuvalin odamda ne aradığını sorgulamadım ilk defa! Çünkü bana gelişiyle hangi kapıyı açacağını daha çok merak ediyordum. Pastel tonlarla renklendirilmiş mat görünümlü bir resimdi karşımda duran. Her halinden, içine ağır hükümlü bir hüznün sıkıştırıldığı belli oluyordu. Biraz daha inceleyince fırça darbelerinin arasında gezinen genç bir adamın varlığını sezmeye başladım. Her vuruşun bıraktığı izde adamın var olmak adına çırpınışları göze çarpıyordu.

İlk olarak, bu izler beni çağırdı efsunlu bir sesle. Merakımın peşinden sürüklendim. Sonra sebebini kendime dahi açıklayamadığım, yüreğimde yer edinen garip bir burukluktan ötürü tuvale dokunmak istedim.

Önce üzerinde birer birer parmaklarım gezinmeye başladı. Parmak uçlarım gezinirken tuvalin üzerinde, içime garip duygular akın etti. Çizgiler arasındaki çaresizliği hissetmemek mümkün değildi. Sonra ellerime bulaşan pastel parçalarına gözlerim takıldı. Bir iki saniye içinde uçup gitti. Hücrelerime dokunmadan yok oluşunu izledim. Nedenler, nasıl olurlar arasında dönerken başım sezgilerimin önderliğinde resmin kimyasını çözmeye çalışıyordum. Elimde fırçanın soğuk renklerine bağımlı bir tuvalim vardı.

Gecelerin, sıcak yaz mevsimlerinin ardına takılan, mavilerle pembelerle bezeli olduğunu sanıyordu. Güneş doğduğunda ise, ışığının aydınlatmasıyla gerçekliklerde barınan siyahın tonlarına katlanamayan bir tuvaldi işte kapımı çalan.

Gördüğüm resim karşısında hüzünlenmem beklenebilirdi. Ya da gözyaşlarımı akıtabilirdim. Hiç birisini yapamadım. Çünkü üzülme hissinden önce kızma duygusu yüreğimin ortasına gelip oturmuştu. Eksik yaşanılmış bir hayatın çarpık döngüsünden etkilenmemek mümkün değildi! Genç bir adamın, herhangi bir şekilde maddeye bağımlı olduğunu düşünmek elbette yüreğimi çok acıtmıştı. Maddeye nasıl bulaştığını ilk ağızdan dinlemek bile katlanılmaz iken, kendi elleriyle sağlıklı bedenini zehirlemek zorunda kalışı nasıl kabul görecekti ki kalbimde?

Bütün bunlara rağmen yüreğimdeki kızgınlık, nefes almaya devam ediyordu. Elimi uzattığımda dokunduğum, yaşamaya sevdalı yürekleri hissettikçe genç adama olan duygularım yoğunlaşıyordu. Kimileri için hatalı doğum, kimileri içinse fani dünyada zorluk çekip cennetteki yerinin hazır olduğuna inanılan kişilerden bahsediyorum. Sanırım tahmin etmişsinizdir!

Zordur yaşamak bir kazanın seçilmiş muhafızı, yanlış yapılan bir tedavinin hüzün yazgısı yahut doğuştan sınandığınız bir kaderin yüzü iseniz. Herhangi bir organınızın normalin dışında reaksiyonlarla çalışıyor olmasını taşımak zorundasınızdır çünkü.

Hayatlarındaki tüm zorluklara ve maddi manevi kayıplara, yaşam savaşına 1–0 yenik devam etmeleri ve belki de en önemlisi hayata rağmen ona olan sevdasını sevmeye devam ederek yeşerten insanlar, genç adama olan kızgınlığımın sebebi!

Bir maddeye bağımlı olarak yaşamak… Mecburen, belki de isteyerek yaşadığı bir hayattı. Elbette bu genç adamın seçimi idi ama kaderi olamazdı.

Zaman içerisinde birbirimizi tanıdıkça kurban katil oyunundaki rolünü öğrendim. Bir hevesle başladığı yolculuğunda, bataklığın içinde olduğunu ve çıkmak için çırpınma girişimlerine tanık olmuştum. Genç adam kendi varlığının katili olmak istemeyişini dile getirmişti.

Alınan mağlubiyetlerine rağmen galibiyete koşan yaşamların var oluşundan etkilenmiş, genç ömrüne sığdırdığı kötü yaşanılmışlığı geride bırakıp hayatına yeniden başlamaya karar vermişti. İçinde, şimdiye kadar tüketilen hayatın bıraktığı yükü sileceğine dair umutlar yeşermişti. Maddeden kurtulabilir, hayatını yeniden kazanabilirdi. Öyle olsun da istiyordu.

Çıkmış olduğu yolculuğun zorluklarına tanık olmayı ve varış noktasının neresi olacağını görmek istedim. Çizgileri karmaşık, renklerin koyu tonlarıyla bezeli bir tuvale ait olan genç adamın, geçmişine rağmen yaşama hazzına olan tutkusunun ne kadar süreceğini inanın ben de sizin kadar çok merak ediyorum.
Denne bog er ikke tilgængelig i øjeblikket
242 trykte sider
Oprindeligt udgivet
2020
Udgivelsesår
2020
Har du allerede læst den? Hvad synes du om den?
👍👎

På boghylderne

fb2epub
Træk og slip dine filer (ikke mere end 5 ad gangen)