Citater
It would have killed Una’s father and mother too, but they and some of their servants shut themselves up in a tower made of brass. The dragon tried very hard to get in and eat them up, but it could not break into a tower so strong.
For seven years the king and queen hid in their tower, while the dragon lay outside.
Many brave knights came and fought with the horrible monster and tried to save the king and queen. But the dragon was stronger than all the knights, and killed every one of them.
At last Una made up her mind to ride to Fairyland and ask the Queen of the Fairies to send one of her knights to kill the dragon.
Una took no soldiers nor servants with her, but a dwarf carried for her the food and clothes she needed, and she rode on a little white ass.
Başka bir ülkeden iğrenç bir ejderha geldi ve erkekleri, kadınları ve küçük çocukları öldürdü. Ateşli nefesiyle ağaçları, otları ve çiçekleri kara küle çevirdi ve karşılaştığı herkesi öldürdü.
Una'nın babasını ve annesini de öldürürdü, ama onlar ve hizmetkarlarından bazıları kendilerini pirinçten yapılmış bir kuleye kapattılar. Ejderha içeri girip onları yemek için çok uğraştı ama o kadar güçlü bir kuleye giremedi.
Yedi yıl boyunca kral ve kraliçe kulelerinde saklanırken ejderha dışarıda yatıyordu.
Birçok cesur şövalye geldi ve korkunç canavarla savaştı ve kralı ve kraliçeyi kurtarmaya çalıştı. Ama ejderha tüm şövalyelerden daha güçlüydü ve her birini öldürdü.
Sonunda Una, Peri Ülkesine gitmeye ve Periler Kraliçesi'nden ejderhayı öldürmesi için şövalyelerinden birini göndermesini istemeye karar verdi.
Una yanına ne asker ne de hizmetçi aldı, ama bir cüce onun için ihtiyacı olan yiyecek ve kıyafetleri taşıdı ve küçük beyaz bir kıçın üzerine bindi.