“Mutluluğun iyi edemediğini iyileştirecek ilaç yoktur.”
Shams Adilovahar citeretsidste år
“Düşüncelerini kabullenecek olursanız, hiçbir deli, deli değildir.”
Shams Adilovahar citeretsidste år
Bir keresinde şöyle demişti: “Hayatta olmaktan korkarak yaşıyorum.”
Shams Adilovahar citeretsidste år
O günlerde Sierva Maria, şarkılarda dedikleri gibi, aşkın her şeyin üstesinden gelebileceğinin doğru olup olmadığını sordu ona. “Doğrudur,” diye yanıt verdi babası, “ama sen yine de inanmasan iyi olur.”
Shams Adilovahar citeretsidste år
“Düşünceler kimsenin değildir,” dedi. İşaret parmağıyla havada birbiri ardına bir sürü halka çizdi, sonra da sözünü tamamladı: “Tıpkı melekler gibi, oralarda uçuşur dururlar.”
Shams Adilovahar citeretsidste år
anlattıkları sonsuza dek cehennem ateşine mahkûmiyetin bir başlangıcıydı sanki.
Shams Adilovahar citeretsidste år
Kendisini terk etmiş olan Tanrıyı geri kazanmak için tüm gücünü harcayarak dua odasına gitti, ama yararı yoktu: inançsızlık, inançtan daha dayanıklıydı, çünkü duygularla besleniyordu.
Shams Adilovahar citeretsidste år
Yarasalar kanını emmesinler diye cibinliğini düzeltti, daha fazla öksürmemesi için üzerini örttü ve onu bu dünyada daha önce hiç sevmediği kadar çok sevmenin verdiği yepyeni bir hazla yatağın yanında uyumadan beklemeye koyuldu.
Shams Adilovahar citeretsidste år
“İnsan hiçbir zaman inancını tam olarak yitirmez,” diye karşılık verdi marki. “İçinde hep bir kuşku kalır.”