tr
Halil Cibran

Kaçık

Giv mig besked når bogen er tilgængelig
Denne bog er ikke tilgængelig i streaming pt. men du kan uploade din egen epub- eller fb2-fil og læse den sammen med dine andre bøger på Bookmate. Hvordan overfører jeg en bog?
  • ytrewqhar citeretfor 7 år siden
    Göz bir gün şöyle dedi: “Bu vadilerin ötesinde mavi sisle örtülü bir dağ görüyorum. Ne güzel değil mi?”
    Kulak verip dinledi ve bir süre den sonra şöyle dedi: Fakat dağ nerede? Onu işitemiyorum.
    Sonra El konuştu ve şöyle dedi: “Ona dokunup hissetmek için boşuna uğraşıyorum, çünkü dağı bulamıyorum.”
    Ve Burun dedi ki: “Dağ yok, kokusunu alamıyorum.”
    Sonra Göz başka tarafa döndü ve diğerleri aralarında Göz’ün bu garip hayali hakkında konuşmaya başladılar. Ve dediler ki, Göz’ün bir sorunu olmalı.
  • ytrewqhar citeretfor 7 år siden
    Ot bir güz yaprağına dedi ki: “Düşerken çok ses çıkarıyorsun! Kış düşlerimin hepsi uçup gidiyor.”
    Yaprak kızgınlıkla, Soysuz ve barksız yaratık! Şarkısız, huysuz şey! Sen yükseklere ulaşamazsın ve şarkı da söyleyemezsin.
    Sonra güz yaprağı toprağa uzandı ve uykuya daldı. Ve bahar geldiği zaman tekrar uyandı ve artık bir ottu.
    Ve sonbahar geldiğinde ve kış uykusu bastırdığında ve üzerine havadan yapraklar düşmeye başladığında kendi kendine mırıldandı, Ah bu güz yaprakları! Ne kadar çok gürültü yapıyorlar! Bütün kış düşlerim uçup gidiyor.
  • ytrewqhar citeretfor 7 år siden
    İyi Tanrı ile kötü Tanrı bir dağın doruğunda karşılaştılar
    İyi Tanrı, ‘iyi günler kardeşim’ dedi.
    Kötü Tanrı cevap vermedi.
    Ve iyi Tanrı ‘ Bugün kendini kötü hissediyor olmalısın’ dedi
    Evet, dedi kötü Tanrı, Çünkü sık sık beni seninle karıştırıp adınla bana hitap ediyor ve senmişim gibi davranıyorlar. Bu da beni çok kızdırıyor
    Ve iyi Tanrı ‘ Fakat bana da sık sık senin adınla hitap ediyorlar’ dedi.
    Kötü Tanrı insanların cehaletini lanetleyerek uzaklaştı
  • ytrewqhar citeretfor 7 år siden
    BİLGE KRAL

    Bir zamanlar uzak Virani şehrinde hem güçlü, hem akıllı bir kral hüküm sürüyordu. Ve gücüyle korkutuyor ve bilgeliğiyle seviliyordu.
    Bu kentin ortasında soğuk ve berrak bir suyu olan bir kuyu vardı, kral ve saray dâhil olmak üzere bütün kent halkı oradan su içerdi, çünkü başka kuyu yoktu.
    Bir gece herkes uyurken bir cadı kente girdi. Ve kuyuya garip bir sıvıdan yedi damla damlattı ve dedi ki: “Bu saatten sonra bu sudan her kim içerse delirecek.”
    Ertesi sabah kralla mabeyincisi dışında herkes kuyunun suyunu içti ve cadının söylediği gibi delirdi.
    Ve o gün boyunca insanlar dar sokaklarda ve pazar yerlerinde birbirlerine şundan başka bir şey söylemediler, “Kral delirmiş, kralımız ve mabeyincisi akıllarını yitirmiş. Kuşkusuz deli bir kral tarafından yönetilemeyiz. Kralı tahttan indirmeliyiz.”
    Kral o aksam altın bir kadehin kuyudan doldurulmasını emretti. Ve kadehini getirdiklerinde sonuna kadar içti ve mabeyincisine de içirdi.
    Ve o uzak Virani kentinde büyük bir sevinç yaşandı, çünkü kralla mabeyincisinin akılları başlarına gelmişti.
  • ytrewqhar citeretfor 7 år siden
    Tilki, gün doğarken gölgesine bakıp konuştu:
    -Kahvaltıda bir deve yiyeceğim.
    Gün boyunca deveyi bulabilmek için sağa sola koşturdu. Ama öğleyin yine kendi gölgesini gördü - ve dedi ki: “Bir fare yeterli.”
  • ytrewqhar citeretfor 7 år siden
    Bir gün bilge bir köpek bir grup kedinin yanından geçiyordu.
    Ve yanlarına yaklaşırken meşgul olduklarını ve ona dikkat etmediklerini görünce durdu.
    O an grubun ortasından büyük, şişman bir kedi çıktı ve gruba dönüp dedi ki: Kardeşlerim, dua edin ve tekrar tekrar dua ettiğinizde kuşkunuz olmasın ki, gökten fare yağacaktır.
    Ve köpek bunu duyduğunda içinden güldü ve onlardan uzaklaşırken dedi ki: Ah kör ve aptal kediler, yazılı olana, benim ve benden önceki atalarımın bildiklerine göre dua, inanç ve yakarışla, yağacak olan fare değil kemiktir.
  • ytrewqhar citeretfor 7 år siden
    Bir gün bir bostan korkuluğuna dedim ki, Bu ıssız tarlada dikilmekten yorulmuş olmalısın.
    Ve o dedi ki: Korkutmanın zevki derin ve devamlı ve beni hiç yormuyor.
    Bir an düşündükten sonra dedim ki, Bu doğru; ben de o zevki bilirim.
    Dedi ki, Bunu sadece içi samanla dolu olanlar bilir.
    Sonra, beni yücelttiğini mi yoksa küçümsediğini mi anlamadan yanından ayrıldım.
    Bir yıl geçti, o bir yıl boyunca korkuluk bir filozofa dönüşmüştü.
    Ve tekrar yanından geçtiğimde iki kargayı şapkasının altına yuva yaparken gördüm.
fb2epub
Træk og slip dine filer (ikke mere end 5 ad gangen)