tr
Slavoj Zizek

İslam Arşivleri

Giv mig besked når bogen er tilgængelig
Denne bog er ikke tilgængelig i streaming pt. men du kan uploade din egen epub- eller fb2-fil og læse den sammen med dine andre bøger på Bookmate. Hvordan overfører jeg en bog?
Hemen her fikri geniş tartışmalara yol açan Slavoj Zizek'in Karikatür Krizi üzerine yazdığı yazılardan yola çıkan bu derleme, bir yandan filozofun İslam konusundaki perspektifine bir bakış sunarken, diğer yandan yaşanan krizi bugün yorumlamak için önemli arşiv malzemelerini, o dönemde yazılmış Flemming Rose ve Amir Taheri makaleleri gibi farklı perspektifleri bir araya getiriyor. 
İfade özgürlüğünün temel bir hak ve sorun olduğu günümüzün küresel dünyasında, bu özgürlüğün sınırlarının nasıl belirleneceği ve nasıl yönlendirildiği temel bir tartışma konusu. ?i?ek krizin tartışmasını öncelikle küreselleşme, hoşgörü ve köktencilik ilişkisi çerçevesinde ele alıyor; bütün dinlerin birarada hoşgörülü yaşamayı vaat ettiği bir modern toplumun mümkün olup olmadığını ve bunun nasıl ortaya çıkacağını tartışıyor. 
Diğer yandan, İslam'ın Batı ve Doğu açısından özel bir konuma sahip olduğu savından yola çıkan Zizek, İslam'ın gelecekte bizi beklediği kesin olan felaketler karşısında beklenmedik olanaklar içerdiğini söylüyor: «Doğuyla Batıyı kaderle özgürlük diye karşı karşıya getirmek için ne kadar uğraşırsak uğraşalım, İslam bu ikili karşıtlığı çökerten üçüncü bir konuma karşılık gelir. Ne kör kadere teslim olmak ne de canının çektiğini yapmak, bunların yerine daha derin bir özgürlük: kaderimizi değiştirmek ya da seçmek.»
Denne bog er ikke tilgængelig i øjeblikket
137 trykte sider
Udgivelsesår
2013
Har du allerede læst den? Hvad synes du om den?
👍👎

Vurderinger

  • muratcinarsoyhar delt en vurderingfor 5 år siden
    👍Værd at læse

    Seriat altında değil ,fransız devletinin kanunları altında yaşıyorum. Laikliğin saf tanımı.

Citater

  • nurzdmrhar citeretfor 2 år siden
    “sosyal yaşamdaki yabancılaşma” yüzünden hoşgörü göstermeyi daha kolay buluyor. Yabancılaşma (aynı zamanda) mesafenin de sosyal dokunun içine katıldığı anlamına gelir: başkalarıyla yanyana yaşasam bile, normal halde onları görmezden gelirim. Başkalarına çok yakınlaşmama izin yoktur; başkalarıyla belli dışsal “mekanik” kurallara boyun eğerek, onların “iç dünyalarını” paylaşmadan etkileşim içinde olduğum bir sosyal uzamda hareket ederim – ve belki de, alınacak ders, bazen, bir doz yabancılaşmanın yaşam tarzlarının huzurla birarada varolması için vazgeçilmez olduğudur. Bazen, yabancılaşma bir sorun değil bir çözümdür.
  • nurzdmrhar citeretfor 2 år siden
    Peter Sloterdijk’in ifadesiyle: “Daha fazla iletişim, her şeyden önce, daha fazla çatışma demektir.”11 Bu yüzden “birbirini-anlamak” tutumunun “birbirinin-yolundan-çekilmek” tutumuyla, makul bir mesafe koyarak, yeni bir “terbiye kuralıyla” tamamlanması gerektiğini söylerken haklıydı.
  • nurzdmrhar citeretfor 2 år siden
    Bütün totalitarizmlerden çıkan ders dışarıdaki düşmana karşı verilen mücadelenin er ya da geç bir iç bölünmeye ve iç düşmana karşı mücadeleye dönüşecek olması değil midir?

På boghylderne

fb2epub
Træk og slip dine filer (ikke mere end 5 ad gangen)